12 Nisan 2025 04:35

Mektup | Aslında hedefimiz çok net: CİTÖB etkinleştirilsin!

Bizi tek adam iktidarına karşı birleştiren bu sürecin çıktılarından biri de, tek adamın gölgesinde yaşaması istenilen kadınların da alacak bir yaşamı olduğu ve onun mücadeleyle alınacağı oldu.

Mektup | Aslında hedefimiz çok net: CİTÖB etkinleştirilsin!

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

ODTÜ’den bir kadın öğrenci


ODTÜ öğrencileri olarak gerçekleştirdiğimiz boykot sürecinde sınıf, bölüm ve fakültelerde forumlar alındı. Boykotun örgütlenmesi adına kimi alanlarda fakülte kimi alanlarda bölüm bazında seçilen temsilcilerle bir boykot komitesi oluşturuldu. Bu alınan forumlarda öne çıkan taleplerimiz de bir tartışma konusuydu ve Cinsel Tacizi Önleme Biriminin (CİTÖB) etkin bir şekilde işlemesi de bu taleplerden biriydi. CİTÖB’ün işlevsizleştirilmesi bugün kampüs içerisinde güvende hissetmeyen her kadının güvensizlik hissini besliyor.

CİTÖB’ün işlevsizliği, iktidarın politikalarının yansıması

Geçtiğimiz 8 Mart forumunda da belirgin biçimde ortaya çıkan bu talep burada da karşımıza çıkınca artık işe girişmenin zamanıdır dedik. Tam da Türkiye gençliğinin hükümet istifa sloganları eşliğinde akın akın sokağa döküldüğü, beraber tartıştığı, çareyi birliktelikte bulduğu bu dönemde genç kadınlar da, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesini, kendi kampüslerinde en geniş kitlelere ulaşarak büyütmenin yollarını aramaya başladı. “Hükümet istifa”,  “ODTÜ ayakta AKP’ye direniyor” gibi sloganların kampüste yankılandığı bu süreçte iktidarın kadın düşmanı politikaları da gündem oldu. CİTÖB’ün işlevsizliği aslında istifasını istediğimiz bu iktidarın ortaya koyduğu kadın düşmanı politikaların bir yansıması oluyor. CİTÖB’ün işlevsizleştirilme çabalarının sebebinin iktidarın cezasızlık politikalarının ve ekonomik programlarının atanmış rektörlerin eliyle kampüslere yansıtılması olduğunu rektörün “Kamudan tasarrufta öğrenciye bütçe yok” demesinden de biliyoruz. Biz iktidarın kadınların güvenliğinden tasarruf eden programlarına, kadınlara hayatı zindan eden baskı politikalarına karşıyız. O yüzden bizi tek adam iktidarına karşı en kalabalık biçimde birleştiren bu sürecin çıktılarından biri de tek adamın gölgesinde yaşaması istenilen kadınların da alacak bir yaşamı olduğu ve onun mücadeleyle alınacağı oldu.

CİTÖB’e oda, personel ve uzman psikolog

Kadınlar bir araya gelerek hangi taleplerin CİTÖB’ü daha da etkin hale getireceğini hep beraber forumda tartıştılar. CİTÖB’e oda ayrılması, dahilinde uzman psikoloğunun bulunması, CİTÖB’e sosyal hizmetler personelinin ayrılmasını ve öğrenciler ile CİTÖB arasında köprü oluşturabilmesi için öğrenci temsilcisinin komisyona geçici üye olarak seçilmesinin en acil talepler olduğu da bu forumda tartışıldı.

Taleplere baktığımızda ise neredeyse hepsinin CİTÖB yönergesinde bulunduğunu ancak işletilmediğini görebiliyoruz. Bunlar ise bize tekrardan CİTÖB’lerin iktidarın ve atanmış rektörlerin eliyle doğru işletilmesinin önünün kesildiğini tekrardan gösteriyor. Daha dördüncü gününde olduğumuz bu kampanyada 2000’e yakın imzanın toplanması bizlere “etkin CİTÖB” talebinin önemini  gösteriyor. Neredeyse her bölümde öğrenciler kantinleri, sınıfları geziyor, topluluklar stant açıyor, kendi etkinliklerinin çıkışlarında imzalatıyorlar. Bu talep etrafında mücadeleyi daha güçlü, sistematik ve bilinçli örmek için CİTÖB’ün önemini anlatan atölyeler, etkinlikler yapılıyor, bildiriler yazılıyor. ODTÜ öğrencileri, akademisyenleri ve emekçileri tarafından kampanyanın sahiplenmesinin, 19 Mart sonrasında yaşanan direnişlerin, yapılan boykotun, bu süreçte öğrencilerin bir araya gelerek taleplerini tartışmasının bir sonucudur. Bu kampanyanın sonlanması sonrasında da dilekçelerin teslimi için bir eylemlilik düzenlenecek. Aslında hedefimiz çok net: CİTÖB etkinleştirilsin. Bu talebi yükseltmek için her alanı kullanmaya, atanmış rektörü bu konuda ileriye doğru bir adım atmaya çağırıyorum. Ancak birlikte olursak CİTÖB’ü etkinleştirebiliriz.

Evrensel'i Takip Et